
En iyi Obezite Ameliyatı hangisidir? diye bir soru aklınıza gelebilir,
Cevap vereyim: Hepsi ve Hiçbiri. Eğer böyle bir soruya kesin ve net bir cevap arıyorsanız bir mucize bekliyor olmalısınız. Mucizevi sonuçları olsa da hiçbir obezite ameliyatı mükemmel değildir, hepsinin kusurları vardır. Evet bazıları diğerlerine göre daha üstün özellikler taşıyor olabilir, bu da bir gerçek. Ama bu üç dil bilen birinin bilmeyen birine göre daha iyi bir insan olduğu anlamına gelmemesi gibi bir şey. Üstünlükler bir ameliyatı daha iyi yapmıyor ; sadece daha tercih edilir kılıyor.
Her obezite ameliyatı temelde aynı olsa da, küçük bazı farklılıklar gösterir.
Burada elde etmek istediğiniz sonuçlar ve karşılığında ödeyeceğiniz bedeller belirleyici oluyor.
Hayat tarzınızda ne kadar değişiklik yapabileceksiniz?
Ameliyatın kısa ve uzun vadeli gerekliliklerini yerine getirebilecek misiniz?
Ameliyatın maddi yükünü karşılayabilecek misiniz…
gibi sorulara cevap vererek, doktorunuzla beraber uygun ameliyatı seçebilirsiniz.
Obezite ameliyatları üç şekilde etki eder; mide hacmini küçültücü, mideye müdahale etmeden yiyecek girişini kısıtlayıcı ve hem mide hacmini küçültüp hem de bağırsakları by-pass eden ameliyatlar olarak sınıflanabilir.
Tüp mide ameliyatı ve mide katlama ameliyatı sadece midenin hacmini küçülten ameliyatlardır ve bu ameliyatlarda bağırsaklarda herhangi bir by-pass ya da kısaltma yapılmaz. Yediklerinizi olduğu gibi sindirirsiniz, emilim kısıtlayıcı ameliyatlar değildirler.
Mide kelepçesi ve mide balonu gibi ameliyatlarda midenin hacmi küçültülmez, yani midenin şekli korunur, sadece yiyeceklerin mideye girişi kısıtlanarak kilo verilmesi amaçlanır.
Mide – İnce Bağırsak Bypassları
Mini Gastrik Bypass: Son yıllarda gittikçe yaygınlaşan kullanım alanıyla tercih edilen bir bypass türüdür. R-Y Gastrik Bypassdan farklı özelliği ise, tek anastomoz uygulanmasıdır. Kısmen daha kolay uygulandığı için tercih edilmektedir.

R-Y Gastrik Bypass: Mini Gastrik Bypassdan farkı, safra reflüsünü engelleyen bir safra saptırıcı bağlantı taşımasıdır.
DuodenoJejunal Bypass: Switch ameliyatının bir türüdür. Duodenal Switch’e nazaran, daha az emilim sınırlaması yapar. Fakat midenin fizyolojisini koruyan “Tüp Mide” formunda bir mide bırakır. Mide çıkışında ki pilor kası tüm işlevi ile korunur. Geride kör olarak isimlendirilen bir mide bırakılmaz. Mide uyarılmasını sağlayan vagus sinirleri tamamen korunur. Bu özellikleri ile Mini Gastrik Bypass ve R-Y Gastrik Bypass ameliyatlarından daha iyidir.

Biliopankreatik Diversiyon: Nicholas Scopinaro tarafından geliştirilen bu yöntem Scopinaro ameliyatı olarak da isimlendirilir. Midenin alt 2/3 kısmı alınır. İnce bağırsağın son 250 cm’i bu üst mideye eklenir. Geride endoskopi kontrolüne uygun bir mide olur. Fakat pilor kası ortadan kaldırılır. Metabolik etkinliği en güçlü obezite cerrahisi ameliyatlarından biridir.

Duodenal Switch: Biliopankreatik Diversiyon ameliyatının, Tüp Modeli türüdür. Scopinaro ameliyatı ile kıyaslanabilecek güçtedir. Fakat pilor kası ve vagus sinirleri fizyolojik açıdan tümden muhafaza edilir. En seçkin Obezite Cerrahisi yöntemidir.
SADI-S (Single Anastomosis Duodenoİleal Bypass with Sleeve Gastrectomy): Tek anastomoz ile Duodenal Switchli Tüp Mide ameliyatının yapılmasıdır. Mezenterik açıklık olmaz. Duodenal Switch ameliyatında olduğu gibi, midenin fizyolojisini koruyan “Tüp Mide” formunda bir mide bırakır. Mide çıkışında ki pilor kası tüm işlevi ile korunur. Geride kapalı (ya da kör olarak adlandırılan) bir mide bırakılmaz. Mide uyarılmasını sağlayan vagus sinirleri tamamen korunur. Bu özellikleri ile Mini Gatrik Bypass ve R-Y Gastrik Bypass ameliyatlarından üstündür.
